Karınca ve Hz. İbrahim

Karıncanın Hz İbrahim’in alevine su taşıması “duruş” ile ilişkilidir, sebepler dairesinde bir damla suyun ateşi söndüremeyeceği açıktır.

Yaşamın nihai analizindeki hesap “o an – duruş” ile ilişkilidir, yaşam olaylar ile ilgilenmez, hele ki “zaten” yaşamın hiç konusu değildir..

Günümüz insanının uğrunda en çok eğildiği kutsalı “güç” tür. Güç için verilen kavgalarda Hz İbrahim’in alevine su taşıyan karınca yoktur. Çünkü İbrahim’in idealini, adaletini ve samimiyetini temsil eden kimse yoktur.

Haksızlık karşısında en azıyla üzülebilmek bir erdemdir.. Karınca bilir ki, o bir damla suyu taşımazsa yanan İbrahim’e üzülmeye bile hakkı olmayacaktır..

Hiçbir şeyi unutmayan zaman akıp gider, duruşu ile insan kendi öyküsünü yazar sadece..
Samimi ve içten bir duruştur gerçek dua..
Hz İbrahim’e su taşıyan karıncanın duruşundaki samimiyettir koca alevi söndüren..
Ve samimiyettir tüm yaşamı onurlu kılan…

M. Sayarlıoğlu (9.8.2014)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Karınca ve Hz. İbrahim için yorumlar kapalı

Yağmur

Yağmur yağıyor şehre
Arınıyor su, hava, toprak
Hiç arınmayacak ruhlara inat..
13.9.2014

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Yağmur için yorumlar kapalı

Sonbahar

Hüzünle bakarsın sonbaharda düşen son yaprağa
Ama yaprak düşmelidir ve kış gelmelidir
Tekrar Nisan’da baharla çoşmak için..

Sonbahar tükenişin değil,
Yeniden dirilişin başladığı mevsimdir
Sabır ve umut yeşerir,
Bahara hazır yüreklerde…

21.9.2014

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Sonbahar için yorumlar kapalı

İncinir mi Gökyüzü?..

Kapkara bulutlar incitmez gökyüzünün maviliğini
Ateşböceği incitmez yıldızların ışıltısını
Bülbül incitmez gecenin sessizliğini
Nehirler incitmez okyanusun durgunluğunu
Ve hüzün incitmez,
Sevgiyle çarpan bir kalbin mutluluğunu…

M. Sayarlıoğlu (2014)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | İncinir mi Gökyüzü?.. için yorumlar kapalı

Bir Yaşam Felsefesi..

Çok kurcalamadan yaşayacaksın hayatı,
Derin planlar yapmadan..
Bazen gelişine yaşayacaksın,
Bazen de gidişine..
Ama mutlaka dürüstçe ve sevgiyle..

M. Sayarlıoğlu (2013)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Bir Yaşam Felsefesi.. için yorumlar kapalı

Karınca-Balık..

Ne balıktır, ne de karıncadır suyun yükselmesine karar veren..
Halık’tır karıncayı gezdiren, balığı yüzdüren..

M. Sayarlıoğlu (2014)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Karınca-Balık.. için yorumlar kapalı

Uzaktan El Sallar…

Sevgi uzaktan el sallar
Nefret başlara taç şimdi

Zerafet uzaktan el sallar
Küstahlık yüzlerde revaç şimdi

Dürüstlük uzaktan el sallar
Riyakarlık vicdanlarda pak şimdi

İnsan onuru uzaktan el sallar
Kapkara yürekler ak şimdi

Sadakat uzaktan el sallar
İhanet ağızlara tat şimdi

Adalet uzaktan el sallar
Masumiyet zindanda tutsak şimdi…

M. Sayarlıoğlu (2014)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Uzaktan El Sallar… için yorumlar kapalı

Gökyüzü Küskün Bize..

Gökyüzü sis indirdi yeryüzüne
Belli ki kırgın, belli ki küskün bize
Belki de,
Utanmasını bilmeyen yüzleri
Masum çocuklar görmesin diye

M. Sayarlıoğlu (2014)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | Gökyüzü Küskün Bize.. için yorumlar kapalı

Hüzünlü Bir Çınar

Yaşlı Çınar son kez baktı

Gölgesinde serpilen menekşeye,

Dalında annesini bekleyen yavru serçeye

Ayakta zor duran, gözleri buğulu dedeye..

—-

Ve çaresizce uzattı boynunu

Kendisini yıkmak için gelen kepçeye

Koca gövdesi çatırdayarak yıkıldı,

Menekşenin gülen yüzüne..

Saçıldı etrafa yuvasındaki yavru serçeler,

Baka kaldı dallarına tırmanan kediler..

—–

Gölgesinde serinleyen yaşlı dede ağladı

Boynu bükük menekşe ağladı

Dallarında oynayan kediler ağladı

Can çekişen yavrusunu gören anne serçe ağladı

Ve yetmiş yıldır ulu çınarı deviremeyen,

Rüzgar ağladı…

                                                         M. Sayarlıoğlu

                                                  31.5.2013 (saat 22.15)

 

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Hüzünlü Bir Çınar için yorumlar kapalı

Bir kırık kalp…

Bir kırık kalp…

Buralardan bir kırık kalp geçti gitti deyin,

Ama.. deyin, çünkü.. deyin,

Ne derseniz deyin..

Bir yüreği buruk geçti gitti deyin..

Kendi geçti gitti,

Bizim günahımız yoktu deyin..

—-

Gitmeyi kendi seçti gitti deyin..

Soranların gözünün içine bakmadan,

Bize düşeni yaptık, ancak çok geçti deyin..

Gidişini anlamak güçtü deyin,

Duymazdan, görmezden, bilmezden gelin..

—-

Yine gözünüzü kaçırarak üzüldük deyin,

Oysa onu ne kadar da severdik deyin..

Arındırdığınız ruhlarınızla her fırsatta,

Bizler Tanrı’ya inanan insanlarız deyin..

Tanrı’da size inanıyorsa korkmayın,

Sıratı da geçtik deyin…

Artık ne derseniz deyin…

Hoşçakalın…

(7.1.2013, saat 23.10)

Şiirleri ve Yazıları kategorisine gönderildi | 1 Yorum