Granülomatöz mastit, sıklıkla meme kanserine benzeyen bulguları ile hastada paniğe neden olan bir hastalıktır.
Granülomatöz mastit ne demektir?
“Mastit” meme dokusunun iltihabı demektir. “Granülomatöz mastit” (GM) kavramı ise bu iltihaba neden olabilen nadir bir alt grubunu tanımlar. Hastalığın kronik (süregen) karakterde bir seyri vardır. İlk kez 1972 yılında tanımlanmıştır.
Belirtileri nelerdir?
En yaygın geliş yakınması tek taraflı memede kitle ve memede ağrı şeklindedir. Genellikle tek taraflıdır. Meme başında çekinti, koltuk altında bezeler, deride iltihaba ait düzensiz görüntüler ve memede dılarıya akıntı yapan iltihabi bir durum ile de hasta başvurabilir. Tekrarlayıcı özelliktedir. Görüntü sıklıkla apse ya da kanser ile karışır. Mamografi yapıldığında asimetrik görüntüler, iyi sınırlı kitle ve ya çok sayıda küçük kitle şeklinde bir görüntü olabilir.
Sebebi nedir?
Nedeni bugün için tam olarak bilinmemektedir. GM’in nedeni belli olan, yani bir etken veya hastalıktan sonra gelişen formu vardır. Bunlar arasında bazı enfeksiyon hastalıkları, sarkoidoz, granülomatöz polianjiit (Wegener granülomatozu) gibi hastalıklar vardır. Bir de bunlar dışında kalan nedeni tam belirlenemeyen “idiyopatik granülomatöz mastit” (İGM) grubu vardır. Bu yazıda da daha çok İGM grubundan bahsedilecektir.
Sık bir hastalık mıdır?
1999 yılına kadar literatürde bildirilmiş sadece 120 vaka var. İGM ile emzirme, sigara içimi, oral kontraseptif (doğum kontrol hapları) kullanımı arasında ilişki olduğu düşünülmektedir fakat bu konudaki bilgiler henüz kanıt düzeyinde değildir.
Kimlerde ve hangi yaşlarda görülür?
Genellikle doğum yapmış genç kadınlarda görülür. Ortalama ortaya çıkma yaşı 30’lu yaşlardır.
Genellikle gebelik sonrasında ilk birkaç yılda ortaya çıkar. Daha az olarak hiç doğum yapmamış kadınlarda da gelişebilir. Sıklıkla meme kanserine benzer bir klinik görüntüsü var.
Kansere dönüşür mü?
İGM hastalarında kanser gelişimi açısından artmış bir risk gösterilmemiştir.
Tanı nasıl konulur?
Ultrasonografi, mamografi gibi yöntemler ile memede var olan kitle kolayca saptanabilir. Sıklıkla saptanan kitleden iğne ile biyopsi alınır. Biyopsi bu konuda tecrübeli bir patolog tarafından değerlendirilmelidir. GM’e yol açabilen tüberküloz, sarkoidoz, mantar hastalıkları gibi hastalıklar inceleme sırasında ayırıcı tanıda değerlendirilmelidir.
Tedavisi nasıldır?
Hastalık bazen bir yıl içinde kendini sınırlayabilir. Enfeksiyonun eşlik ettiği durumlarda enfeksiyon hastalıkları ve cerrahinin kontrolünde uygun antibiyotik ve direnaj işlemleri yapılabilir.
İGM hastalarının nedeninin daha çok savunma sisteminden kaynaklanan anormallikler olduğu düşünülerek daha çok kortizon, metotreksat gibi savunma sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalıdır.
İGM hastalarında sonrasında kanser gelişim riski artar mı?
Şu anki bilgilerimiz bu riskte bir artış olmadığı yönündedir.
Granülomatöz mastit tanısı konmuş bir hasta hangi bölüme başvurmalıdır?
GM hastaları hem hastalığın nadir olmasından, hem de tanıdan sonraki takip ve tedavi karmaşasından dolayı bölümler arasında git-gel yapmak durumunda kalıyorlar. Burada önemli olan hastalığı kimin yöneteceğine karar verilmesidir. Sebebi belli olan GM hastalarında buna karar vermekte sıkıntı yok. Örneğin hastalığın nedeni sarkoidoz ise göğüs hastalıkları ve romatoloji, bir enfeksiyon hastalığı ise enfeksiyon hastalıkları, granülomatöz polianjiit (Wegener granülomatozu) ise hastalığın romatoloji tarafından yönetilmesi konusunda bir karmaşa yoktur. Ancak GM tanısı konmuş ve eğer meme iltihabının bir nedeni saptanmamışsa (yani idiyopatik gruptan ise) bu hastalarımızın takibinin nereden yapılacağı konusunda bir karmaşa vardır.
Bu karmaşayı nasıl çözdünüz?
Önce sistemimizde kayıtlı, patolojik tanı almış kaç hastamız olduğunu inceledik. Sistemimizde patolojik tanısı (biyopsi ile) olan 52 hastanın olduğunu gördük. Bu rakamın dünyada yayınlanmış veriler değerlendirildiğinde oldukça yüksek bir rakam olduğu söylenebilir. Bu hastaların 30’dan fazlası halen takiplere gelen hastalardı. Genel cerrahi, enfeksiyon hastalıkları, patoloji, göğüs hastalıkları ve laboratuar bölümleri ile bir toplantı yaptık. Hastanın tanı aşamasından itibaren nasıl bir yol takip edeceğini belirledik.
Romatoloji bilim dalı olarak burada yeriniz neresi?
GM hastalırının başlangıçtaki ayırıcı tanısında ilgili romatizmal hastalıklar mutlaka gözden geçirilmektedir. Tanı aşamasından sonra nedeni romatizmal bir hastalık olan GM hastalarının ve sebebi belirlenemeyen İGM hastalarının yönetimini yapıyoruz. Özellikle İGM grubu olan hastaların takip ve tedavisindeki karmaşanın da böylece önüne geçmiş olduk.
İGM hastalarının takibinde mutlaka ilgili bölümler arasında iyi bir koordinasyon olmalıdır.
Son sözünüz nelerdir?
GM tanısı bugün için tanısı konulabilen ve tedavi ile iyi sonuçlar elde edilebilen bir hastalıktır. Hastalığın kronik karakterli (süregen) bir hastalık olması nedeniyle hastalarımızın ilgili uzman kontrolünde düzenli takibi şarttır. İGM hastalarının takibinde mutlaka ilgili bölümler arasında iyi bir koordinasyon olmalıdır.
Herkese sağlıklı ve mutlu bir ömür dilerim.
Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu